Lavanta Tarlaları ile Isparta

Mor rengin her tonunu bünyesinde barındıran lavanta hem ruha hem de bedene iyi gelen bir çiçek. Pek çok kültürün tarihinde bu güzel bitkinin izlerine rastlamak mümkün. Bugün Türkiye’de de Isparta tarafına yolunuz düşerse uçsuz bucaksız lavanta tarlaları görebilirsiniz.

Isparta dediğimizde elbette ilk akla gelen hepimiz için gül olmaktadır. Dünya’nın en önemli gül üretim merkezi olan Isparta ili, Türkiye’de özellikle gül yağı ve gül ürünleri üzerine önemli bir merkez haline gelmiştir. Yörede bir çok yerli ve yabancı gül işleme fabrikaları bulunmaktadır. Son yıllarda ise gül tarlalarına bir de lavanta tarlaları eşlik ediyor. 1975’te Fransa’dan gelen ilk fideler ile birlikte eşsiz kokusu ve göz alıcı mor tonlarıyla tanıştığımız lavanta, günümüzde oldukça aranan bir bitki haline geldi. Isparta’nın Keçiborlu İlçesine bağlı Kuyucak Köyü, Türkiye’de lavanta üretiminin yüzde 85’ini karşılamakta. Temmuz aylarında Isparta’da düzenlenen “Lavanta Günleri” etkinliği ile tarlalar mor renge boyanıyor. Yerli ve yabancı bir çok fotoğrafçı tarafından ilgi odağı haline gelen Kuyucak Köyü, özellikle yaz aylarında bir turizm cennetine dönüşüyor.

Lavanta

Lavanta Tarlaları ‘Gelecek Turizmde‘ Programı ile Büyüdü

Bu macera, ilk lavanta fidelerinin Isparta’ya gelmesiyle başladı. Bugün ise Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın ‘Gelecek Turizmde’ programıyla desteklenmesiyle günden güne büyümeye devam ediyor. Lavanta yetiştiriciliği konusunda özel eğitimlerden geçen köy halkı, artık lavanta tarımında bir ustaya dönüştü. Bu güzellikten haberdar olanlar da bu görsel şöleni kaçırmıyor ve Kuyucak Köyü her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Birçok bölgeden gelen turistler lavanta bahçelerine gelerek, doğanın mor ile buluşma anını ölümsüzleştiriyor. Lavanta tarlaları doğal fotoğraf stüdyolarına dönerken, özellikle temmuz ayında usta fotoğrafçıların da Kuyucak’a akın etmesine neden oluyor.

Yılda ortalama 1 milyona yakın kişinin ziyaret ederek, hatıra fotoğrafı çektirdiği lavanta bahçelerinin misafirleri bu mor çiçeklerin kokusu eşliğinde unutulmaz zamanlar geçiriyor. Kuyucak Köyü’nde rüya gibi mosmor lavanta çiçeklerinin göz alabildiğine uzandığı tarlalar, ziyaretçilerini büyülüyor. Lavanta kokulu köyde alternatif turizme uygun olarak faaliyetler de hızlandı. Köy halkı lavanta suyundan, dondurmasına, cilt bakım ürünlerinden hediyelik ürünlere kadar bir çok ürün üretiyor ve satışa sunuyor.

 

Mitoloji hikayelerine göre Zeus’un kızı Artemis doğarken genç kızlar ellerinde lavanta çiçekleri ile kutlama yaparlar. Artemis de büyüdüğünde aynı kokuyu kullanmaya devam eder ve sürdüğü lavanta yağı nedeniyle, geçtiği her yerde kokulu bir iz bırakır. Tarihi kalıntılara bakıldığında, Denizli Hierapolis tiyatrosundaki kabartmalarda işlenmiş figürlerde, genç kızların elinde lavanta buketleri görülmektedir.

 

Lavantanın tarihteki kullanımı da oldukça bol. Örneğin eskiden güvelerden korunmak için lavanta kullanırmış. Aynı lavanta Ortaçağ’da vebadan korunmanın bir yöntemi olarak görülmüş. Binaların zeminleri lavantayla kaplanır, vebanın bu evlere ulaşamayacağına inanılırmış. Romalılar banyo sularına lavanta çiçekleri serpermiş.

Isparta’ya Pamukkale Turizm’in otobüsleri ile ulaşabilirsiniz