Sukulent | Kaktüs Familyasının Gözdesi
Kaktüse benzeyen görüntüsü ve etli yapraklarıyla sukulent bitkisi görsel olarak çok beğeniliyor. Saksı veya teraryumların içerisindeki hoş görünümü sebebiyle özellikle ev ve ofis hediyesi için popüler bir seçenek.
Günümüzde bir çok evin köşelerini renklendiren Sukulent bitkisi, kaktüs familyasından oluğu için sıcak ortamları sever ve çok sulanmaktan hoşlanmıyor. Az aydınlık ve ılık bir ortamda yaşaması, hızlı çoğalması açısından önemli. Yapraklarında, gövde ve köklerinde su biriktirdiği için 15-20 gün bile susuz kalabilir. Ama çok sulandığında çürüyebilir ve bunun geri dönüşü olmaz. Çiçekçilerin de dediği gibi “kuruyan bitkiyi hayata döndürebilirsiniz ama çürüyen bitkiyi asla”. Bu yüzden bulunduğu ortama göre 3-4 günde bir ya da haftada bir sulamanız yeterli olacaktır. Her sulama öncesinde toprağının nemini kontrol etmelisiniz. Sukulentlerin kökü çok derine inmediği için gevşek ve hava alabilen bir toprakta daha uzun ömürlü oluyorlar.
Sukulentler için bir çok alternatif saksı ve süsler bulunuyor. İsterseniz minik saksılar alarak her birini tek saksıya ekebilir ya da farklı türlerdeki sukulentleri büyük bir saksıda bir araya getirebilirsiniz. Hatta aralarına minik mantarlar, yosunlar, taşlar, minyatür seramik evler yerleştirerek kendinize minik bir dünya oluşturabilirsiniz. Böylece sukulentleriniz tamamen kendinize özgü bir görüntüye sahip olacaktır.
Kaktüs familyasının bu üyesinin türlerine baktığımızda aslında her yaprağını bir bebek olarak görebiliriz. Düşen yaprakları kendiliğinden köklenerek, minik yapraklar çıkarmaya başlar ve işte yeni bir hayat daha ortaya çıkar. Çimlenme süresi türüne ve bulunduğu ortama göre değişkenlik gösterse de, 10-15 gün içerisinde köklerini toprağa bırakır. Bebeklerimizin sağlıklı büyüyebilmesi için çok sulamaktan kaçınmalıyız. Bu süreçte doğrudan toprağa sulama yapmak yerine yaprakları çok ıslatmadan püskürtme yöntemi ile sulama yapılması daha sağlıklı olacaktır. Yeni bitkimizin yaprakları büyümeye başladıkça daha büyük bir alana ihtiyacı olacak. Bu süreçte, bitkiniz büyüdükçe saksınızı bir boy büyüğü ile değiştirebilirsiniz. Sukulentlerin yaprakları su dolu olduğu için kalın yapraklıdır ve bazen çok narin olabilirler. Bu durum da yapraklarının kolaylıkla dökülmesine sebep olabilir. Saksı değişiminde ona bir bebek gibi narin davranmanız gerektiğini unutmayın. Yine de düşen yapraklar olacaktır. Bunları da hemen toprağa bırakıp çimlenmelerini bekleyebilirsiniz.
Bitkiler size özel bir terapi gibi. Onlara verdiğimiz emeğin sonuçlarını gördükçe daha fazla bağlanıyoruz. Gözümüzün önünde büyüdüklerine şahit olmak tatlı bir mutluluk. Sukulent kokulu bir bitki olmasa da görsel olarak tüm duyularımıza hitap edebiliyor. Bu arada kokulu bitkiler demişken, mis kokulu lavantalar ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Eğer lavantaları tarlasında, toprağında koklamak isterseniz lavanta diyarı Isparta’ya keyifli yolculuk yapmak için buradayız.
